İFM şantiyesinde yangında hayatını kaybeden işçi için eylem

Dev-Yapı-İş ve İnşaat İş sendikaları, İFM şantiyesinde, işçi yatakhanesinde çıkan yangında hayatını kaybeden Umut Oydaş için eylem yaptı. Oydaş’ın alınmayan önlemler nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklayan sendikalar, “Örgütsüz olduğumuz için ölmeye devam ediyoruz” dedi.

İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinin yüklenicilerinden Gür Yapı, Yapı&Yapı ve taşeron RK Mühendislik şirketlerinin sorumluluğundaki işçi yatakhanelerinde dün çıkan yangında 20 yaşındaki genç işçi Umut Oydaş hayatını kaybetmiş, 3 işçi de yaralanmıştı.

Yaklaşık 9 aydır İFM şantiyesinde ortak örgütlenme kampanyası yürüten Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri (Dev-Yapı-İş) ile İnşaat İşçileri (İnşaat İş) sendikaları, yangında hayatını kaybeden Umut Oydaş için şantiye girişinde eylem yaptı. “Umut Oydaş’ı saygıyla anıyoruz. Kaza değil cinayet” pankartı açan sendikalar, Oydaş’ın alınmayan basit güvenlik önlemleri nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti.

Eylemlerimize yasak getirmek yerine kanunsuzluklara müdahale edin!’

Ümraniye Kaymakamlığının ‘eylem yasağı’ kararına rağmen İFM şantiyesinde açıklama yapan sendika üyeleri, acilen denetim yapılması çağrısı yaptı. Patronların ricasıyla eylem yasağı kararı alan devlet kurumlarına seslenen DİSK/Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, “Devlet kurumları burada onlarca hukuksuzluk varken müdahale etmiyor, gerekli denetimleri yapmıyor. Buradan Çalışma Bakanlığına, Ümraniye Kaymakamlığına, Ataşehir Kaymakamlığına çağrı yapıyoruz; Eylemlerimize yasak getirmek yerine kanunsuzluklara müdahale edin. Sadece Yapı&Yapı şantiyesinde değil, başka şantiyelerde de usulsüzlükler var. Görevinizi yapın, başka işçiler yaşamını yitirmesin, buraları denetleyin. Biz iki sendika olarak bütün olanaklarımızı açar, şikayetleri de işçilerin taleplerini de sizlere bildiririz” diye konuştu.

Eylemde, iki sendika adına İnşaat İş temsilcisi Deniz Gider’in okuduğu ortak basın açıklaması şöyle:

İşçiler, patronların kâr hırsı nedeniyle ölüyor!’

“Patronların kâr hırsı nedeniyle, alınmayan 3 kuruşluk önlemler yüzünden işçiler ölmeye, öldürülmeye devam ediyor. Bu şantiyeler kanımız ve alın terimiz birbirine karışarak yükseliyor. Artık yeter bu ölüm düzenini kabul etmiyoruz!

16 Kasım gecesi İstanbul Finans Merkezi şantiyesinde, Gür Yapı ve Yapı&Yapı firma ortaklığı GYY işçi kampında elektrik aksamından çıktığı tahmin edilen yangında 20 yaşındaki Umut Oydaş iş cinayetinde yaşamını yitirdi.

‘Patronlar cezasızlık politikalarından güç alıyor’

Aylardır Finans Merkezi Şantiyesinin içinde barınma, beslenme ve çalışma koşulları düzeltilsin diye İnşaat İş ve DİSK/Dev Yapı-İş sendikaları olarak defalarca çağrı yaptık, bu firmaları yasalara uyun diye uyardık. Bu firmalar uyarılar yerine cezasızlık politikasından güç alarak kârlarından kısıp yeterli maliyeti ayırmadı ve bunun sonucu çıkan yangında genç işçi Umut Oydaş hayatını kaybetti. Aynı firmanın İstanbul Finans Merkezi Şantiyesi içinde başka bir kampında 23 Mayıs 2020 tarihinde de kamp alanında yangın çıkmış ve Hüseyin Yurtsever adında bir işçi kardeşimiz yaşamını yitirmişti.

Şantiyelerde, 6331 sayılı İSG yasası ve ilgili yönetmeliklerin emrettiği hükümler maliyet olarak görülmeyip gereği yerine getirilse bu iş cinayeti yaşanmazdı. Devletin ilgili kurumları göstermelik denetimler değil de var olan yasa ve yönetmeliklere uymayan iş yerlerini denetleyip gerekli yaptırımları uygulasa bu iş cinayeti yine yaşanmazdı. Adli merciler iş cinayetinden sorumlu olanlara ödül gibi cezalar değil de caydırıcı cezalar karara bağlasa sorumlular hak ettikleri cezaları çeker, patronlar önlem almaktan kaçmaz ve bu iş cinayeti yine yaşanmazdı.

Önlemler alınsaydı Oydaş yaşıyor olacaktı’

Bu şantiyede çıkan yangında da çok basit olan önlemler, 6331 sayılı İSG yasasının ve binaların yangından koruma yönetmeliğinin gerekleri patronlar tarafından yerine getirilmiş olsa, bunların yerine getirilip getirilmediği denetlense ve gereken cezalar verilse inşaat işçisi Umut Oydaş bugün yaşıyor olacaktı.

Maliyeti çok düşük olan yangın koruma rölesi ve kaçak akım rölesi olmuş olsaydı yangın çıkmazdı. Şantiyelerde, acil bir durum anında uyarı sistemi olsaydı ve itfaiye gelene kadar müdahale edilmesi için bulunan yangın söndürücüleri standartlara uygun olsaydı, içleri boş olmasaydı müdahale edilir ve yangın büyümezdi.

Yatak sayısı 200’ü geçen yerlerde Yağmurlama (sprinkler) sistemi (yangını söndürmek, soğutmayı sağlamak ve gelişen yangını itfaiye gelinceye kadar sınırlamak amacı ile kurulan ve su püskürtmesi yapan otomatik sistem) bulunsaydı yangın büyümez ve işçi Umut Oydaş yaşıyor olurdu.

Örgütsüz olduğumuz için ölmeye devam ediyoruz!’

Son olarak her zaman altını çizdiğimiz gerçeği tekrar hatırlatmakta yarar görüyoruz. Patronların ve devletin bu kadar umursamaz ve pervasız olmasının nedeni bizlerin, biz inşaat işçilerinin örgütsüz olmasıdır. Biz işçiler örgütsüz olduğumuz için kârdan başka bir şey düşünmeyen patronlar bu kadar rahat davranabiliyor.

Yaşanan her iş cinayeti sonrası bu acı gerçek karşımız çıkıyor.

Örgütsüz olduğumuz için ölmeye devam ediyoruz. Örgütsüz olduğumuz için patronlar kârlarından vaz geçip önlem almıyor, örgütsüz olduğumuz için kendi yasa kanun ve yönetmeliklerine sahip çıkmayan devlet kurumlarına baskı yapıp görevlerini yapmasını sağlayamıyoruz.

O yüzden iş cinayetlerine ve sömürüye karşı tek çıkış yolumuz örgütlü mücadeleden geçmektedir. İş cinayetlerine ve sömürüye karşı tüm inşaat işçilerini örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.

Çalışırken ölmek istemiyoruz!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz