DİSK-AR’ın, Covid-19 salgınının işçiler üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlayan çalışması yayımlandı. İşçilerin, harcamalarını daha fazla kısarak ucuz besinlere yöneldiğine dikkat çekilen araştırmada, “pandeminin ekonomik bedelini ve yükünü işçiler ödedi ve ödemeye devam ediyor” denildi.
11 Mart 2020’de başlayan ve 11 Mart 2022’de ikinci yılını dolduran Covid-19 salgını (pandemisi) sadece büyük insani tahribata yol açmakla kalmadı, salgın ciddi sosyo-ekonomik olumsuzluklar yarattı. Önemli iş ve gelir kayıpları yaşandı. Salgından en olumsuz etkilenen kesimlerin başında işçiler, ücretli çalışanlar gelmektedir.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından ikinci yılında pandeminin işçiler üzerindeki etkileri ortaya koymayı amaçlayan çalışması yayımlandı. Türkiye çapında yürütülen ve bütün işçileri kapsayan araştırma/anket çalışması, Covid-19 döneminde işçilerin daha da yoksullaştığını ve borçlandığını ortaya koydu; “pandeminin ekonomik bedelini ve yükünü işçiler ödedi ve ödemeye devam ediyor” denildi.
Pandeminin işçiler üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri ortaya koymayı amaçlayan DİSK-AR araştırmasının sonuçları özetle şöyle değerlendiriliyor…
Ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki makas daha da kapandı
Pandemiyle birlikte işçilerin çalışma biçimleri değişti, gelir kayıpları yaşandı. 2017’de ortalama ücretler ile asgari ücret arasında yüzde 35 fark varken bu fark 2021’de yüzde 27,5’e geriledi. Böylece pandemi döneminde ortalama ücretler asgari ücrete doğru düşmeye devam etmiş ve makas daralmıştır. Bunun en önemli nedeni pandemi döneminde yapılan kısa çalışma ve nakdi ücret desteklerinin işçilerin asıl ücretlerinin altında kalmasıdır.
Pandemi döneminde en önemli iki sorun işsizlik ve düşük ücret
İşçiler çalışma hayatında işsizliği en önemli sorun olarak görüyor. İşçilerin yüzde 72’si “çalışma hayatındaki en önemli sorun nedir” sorusuna “işsizlik” yanıtını verdi. İkinci en önemli sorun ise yüzde 65 ile “düşük ücret” olmuştur. Bu sonuçlar pandemi döneminde yaşanan iş ve gelir kaybının etkisini ortaya koyması açısından önemlidir. Araştırmaya katılan işçilerin çalışma hayatına ilişkin belirtikleri en önemli üçüncü sorun yüzde 44,8 ile sigortasız çalıştırılma/kayıtdışı istihdam, dördüncü sorun yüzde 43 uzun çalışma saatleri olmuştur.
Pandemide ev masrafları arttı
Araştırma kapsamında uzaktan çalışan işçilere pandemi döneminde ev masraflarının artıp artmadığı soruldu. İşçilerin yüzde 58’i pandemi döneminde ev masraflarının arttığını söylerken, yüzde 26,2’si bu görüşe kısmen katıldığını söyledi. İşçilerin sadece yüzde 14,5’i pandemi döneminde ev masraflarının artmadığını söyledi. Böylece masrafların tamamen veya kısmen arttığını söyleyenler birlikte ele alındığında uzaktan çalışan işçilerin yüzde 85,5’i pandemi döneminde ev masraflarının arttığını söylemiştir.
Pandemide yaşam ve geçinme zorlaştı, borçlanma arttı
Borçlanmanın artışı pandemide işçilerin yaşadığı en büyük sorun olarak öne çıkıyor. İşçilerin yüzde 55’i pandemi döneminde borçlarının arttığını, yüzde 27’si faturalarını ödemekte zorlandığını, yüzde 25’i kredi kartı borcunu ödeyemediğini söylemiştir.
Salgında harcamalar kısıldı, ucuz besinlere yönelim arttı
Pandemide artan geçinme, yaşam zorluğu ve borçlanma ile baş edebilmek için işçilerin yüzde 66,4’ü harcamalarını azalttığını, yüzde 49,6’sı ise daha ucuz besinlere yöneldiğini belirtmiştir. Araştırmaya katılan işçilerin yüzde 32,4’ü kredi kartlarını daha fazla kullandıklarını ifade etmişlerdir.
Ana yardım kaynağı aileler, İŞKUR ikinci sırada kaldı
İşçilerin pandemide aldıkları yardımın ana kaynağı aileleri oldu. İşçilerin yüzde 39’u ailesinden yardım aldığını beyan etmiştir. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alanların toplam oranı yüzde 32,5 olmuştur.
Covid-19 bir işçi hastalığıdır: İşçilerin yüzde 46’sının kendisi veya çalışma arkadaşı Covid-19’a yakalandı
Araştırma Covid-19’un aynı zamanda bir işçi hastalığını olduğunu ve işçilerin hastalığa yakalanma oranının yüksek olduğunu gösteriyor. İşçilerin yüzde 54,4’ü hastalığa yakalanmadığını belirtirken yüzde 46’sı ise kendilerinin ve/veya çalışma arkadaşlarının Covid-19’a yakalandığını beyan etmektedir.
Salgına rağmen üretim çarkları döndü
İşçilerin yüzde 30’u işyerinde Covid-19 vakası görülmesine rağmen işlerin durdurulmadığını, üretimin devam ettiğini belirtmiştir. İşçilerin Covid-19’a yakalanma oranın yüksek olmasında salgının en yoğun döneminde bile üretimi sürdürme yaklaşımının rol oynadığını söylemek mümkündür.
İşçilerin dörtte üçünün çalışma biçimi değişti
Salgında yaşanan kapanmalar ve işe ara vermeler ile diğer düzenlemeler nedeniyle işçilerin çalışma biçiminde önemli değişiklikler oldu. Kısa çalışma, ücretsiz izin, evden çalışma gibi yeni istihdam biçimleri ortaya çıktı. İşçilerin yüzde 25,8’i “bir değişme olmadı, eskisi gibi çalışmaya devam ediyorum” derken yüzde 74,2’si ise pandemi döneminde çalışma biçiminin değiştiğini belirtmiştir.
Evden çalışanlarda ulaşılamama hakkı ihlali arttı
Evden çalışan işçilerin yüzde 57’si pandemi sırasında her an ulaşılabilir durumda olduklarını belirtmiştir. İşçilerin yüzde 29,7’si bu görüşe kısmen katıldığı belirtirken, sadece yüzde 10,5’i bu görüşe katılmadığını beyan etmiştir. Bu durum pandemi koşullarında iş saatleri dışında da çalışanların erişilebilir hale geldiğini ortaya koymaktadır.
Pandemide ev işleri ve bakım yükü arttı
Evden çalışan işçilerin yüzde 48,8’i ev işleri ve bakım yükünün arttığını belirtmiştir. Bu oran erkeklerde yüzde 44,8 iken, kadınlarda yüzde 52,9 düzeyindedir.
Araştırmaya katılan ve evden uzaktan çalışan işçilerin yüzde 50,6’sı salgın döneminde iş ve iş dışı (özel) yaşam sınırlarının kaybolduğunu belirtmiştir. İşçilerin yüzde 30,7’i ise bu ifadeye kısmen katıldığını ifade etmiştir.
Pandemide kadın işçiler aynı zamanda ev içi görünmez emekçiler
Ev işlerine ve bakıma ayrılan zaman arttıkça kadın ve erkeklerin buraya ayırdıkları süre arasındaki makasın açıldığı görülmektedir. Ev işlerine ve bakıma 3-6 saat ayıran kadınların oranı yüzde 23,7, erkeklerin oranı ise yüzde 9,7’dir. Ev ve bakım işlerine zaman ayırmayan kadınların oranı yüzde 7,6 ile sınırlı kalırken erkeklerin oranı yüzde 29’a yükselmektedir.
İşçiler sağlanan destekleri yetersiz buluyor
İşçilerin yüzde 43,5’i verilen sosyal destekleri yetersiz bulduklarını belirtmektedir. Katılımcıların yalnızca yüzde 28,5’i destekleri yeterli bulmaktadır. Destekleri ne yeterli ne yetersiz bulanların oranı ise yüzde 24,5’tir.
Hükümet’in sağlık politikasını başarılı bulanların oranı düşük
İşçilerin yüzde 36,1’i hükümetin sağlık politikasını başarılı bulurken yüzde 35,4’ü başarısız bulduğunu belirtmiştir. İşçilerin yüzde 26’sı ise Hükümeti ne başarılı ne başarısız bulduğunu belirtmiştir.