TÜMTİS’in örgütlü olduğu DHL’de eriyen ücretler ile yaşamı daha da ağırlaşan işçilerin toplu iş sözleşmesinden beklentisi büyük. İşçilerin taslağın işçilerce hazırlanmasını istedi.
Uluslararası kargo ve lojistik şirketi DHL ile TÜMTİS arasında toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri yaklaşırken, işyerinde TİS tartışmaları başladı. Patronun yüksek kâr nedeniyle bir ikramiye daha ‘verdiği’ işçiler asgari ücret seviyesinde çalışıyor. Eriyen alım gücü karşısında hayatı zorlaşan DHL işçilerinin gözü kulağı toplu sözleşme görüşmelerinde. İşçiler, sendikanın TİS taslağını kendileriyle beraber hazırlaması ve onay almadan sözleşme imzalanmaması gerektiğini söyledi.
Bir DHL işçisi, “Taleplerimiz karşılanmazsa iş bırakmaya, eylemler yapmaya hazırız, sendika bizim onayımız olmadan sözleşmeyi imzalamasın” derken, işçilerin sosyal haklar çıkarıldığında genel olarak asgari ücret ile çalıştığını belirten başka bir işçi, “DHL işçileri borç harç içinde yaşıyor. İşveren, görüşmeler devam ederken pazar payı büyüdü. Kâr oranı arttı diye üçüncü ikramiyeyi verdi. Biz ikramiyelerin ücret içinde eritilmesini istemiyoruz. Ücretlerimizin yükseltilmesini istiyoruz. DHL çalışanları çok yoğun çalışıyor, işler ağır karşılığında ise aldığımız ücret ortada. Pandemide bile nefes almadan cumartesi-pazar demeden çalıştık, gece yarılarına kadar mesailere bırakıldık. İş var hepimiz biliyoruz DHL büyüyor, biz küçülüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Taleplerimiz karşılanmazsa iş bırakırız”
Ekonomik koşulları hatırlatan işçiler hayatlarını devam ettirmekte zorluk çektiğini, emekçilerin borç harç içinde yaşadığını aktarıyor. Mutsuz çalıştığını belirten işçi, “Kimse mesaiye bayılarak kalmıyor. Herkes evinde dinlenmek ailesiyle zaman geçirmek ister ama verilen aldığımız ücret yetmiyor. İşçiler perişan durumda çalışma koşulları zor, ağır koliler kaldırıyoruz. O nedenle bel ve boyun fıtığı olan arkadaşlarımız var. Yine kollarında eklem ağrıları yaşayan, ellerinde kist çıkanlar var. Öncelikle çalışma koşullarımızın düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu. Senede 2 ikramiye aldıklarını ifade eden işçi, TİS görüşmeleri sırasında patronun bu yıl elde edilen yüksek kâr nedeniyle işçilere 1 ikramiye daha verdiğini kaydetti. İşçi şöyle konuştu: “Biz 3. ikramiyenin ücrete eklenmesini istemiyoruz, her 4 ayda bir tam ikramiye versinler. Ücretler düşük, yeni giren işçiyle 15 yıldır çalışan işçi aynı ücreti alıyor. İşçiler en çok buna tepkili. Kıdem farkı olmalı. Bütün işçiler işe yeni başlayan da dahil aynı sosyal haklara sahip olmalı. Sosyal haklardan ikramiyelerden yararlanmak için 6 ay beklememeli. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa iş bırakırız, aldığımız ücretlerle hayatımızı devam ettiremiyoruz. DHL vermiyorsa o zaman sendika diretecek alacak bunun başka yolu yok.”
“Çalışanlar sendikaya tepkili”
DHL çalışanlarının genel olarak sendikaya tepkili olduğunu da aktaran işçi, “Şu ana kadar sendikanın hep arkasındaydık. Onlar da bizim taleplerimizin arkasında dursun bize sormadan sözleşme imzalanmasın. Talebimiz 3 ikramiye de maaşlara bölünmesin, en az yüzde 35 zam istiyoruz. Kıdem farkı olsun, sosyal haklar arttırılsın. Sendikal örgütlenme sürecinde mücadele ettik arkadaşlarımız işten atıldı; iş durdurduk işe aldırdık. Sendikanın arkasında durduk şimdi de taleplerimizin arkasındayız eğer karşılanmazsa yine iş bırakırız” diye konuştu.
DHL işçilerinin genel olarak asgari ücret karşılığı çalıştığını belirten başka bir işçi ise eski ve yeni işçiler arasında makas farkının büyük olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Eski işçiler mesela aylık 150 lira aile yardımı alıyor. 2-3 yıllık işçiler bu haklardan yararlanamıyor. İş yoğunluğuna göre işyerine gündelikçi geliyor, yevmiye ile çalışıyor. Çalıştığı gün kadar ücretini alıp gidiyor. İşe alımlarda ‘ilk 6 ay deneme süresi’ deniliyor. Bu süre içinde sendikal haklardan yararlanamıyorsun, kuru maaşa çalışıyorsun. Zaten çalışanlar da asgari ücretten 50-100 lira fazla alıyor. O da sendika aidatına gidiyor. Sendikalı yer burası ama koşullar ortada. Tek artısı maaşın zamanında yatar, sosyal haklar sigortana yansır o kadar.”
“İşçi birlik olmadan koşullar düzelmez”
İyi koşullarda çalışmak için işçilerin örgütlendiğini ve eylemler yaptığını bir zaman sonra ise o örgütlülüğün parçalandığını belirten bir işçi, “Birlik olmadığı için sendika istediğini yapıyor. 5 ay önce işçiler TÜMTİS’e tepki göstererek istifa etti. Başka sendikaya üye oldu. Sonra TÜMTİS yöneticileri geldi ‘Bu sözleşmede ne istiyorsanız alacağız’ diyerek söz verdiler. Değişsin düzelsin dediğimiz her şey için, ‘Sözleşme sürecinde düzelecek’ diyorlar. Kaç sözleşme süreci geçti koşullar hâlâ aynı. İşçiler birlik olmadığı sürece bu koşulların düzelmeyeceğini de hepimiz biliyoruz. Birlik olmadığı için isteyen istediği gibi at koşturuyor. Taleplerimiz gayet açık tekrarlıyoruz. İşçinin onayı olmadan sözleşme yapılmasın, ücretler artırılsın, sosyal haklardan eski yeni ayrımı yapmadan herkes yararlansın” dedi.
TÜMTİS: “Birlikte oluşturduğumuz taslak işverene sunulacak”
Sözleşme sürecine dair konuşan TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, “Maksatlı kişiler tarafından bu röportaj yapılmıştır, sendika 2 aydır işverenle yaklaşık müzakere sürdürüyor. Şimdiden bir ikramiye almıştır. Bu işçiler açısından bir kazanımdır” dedi. “Patron kâr da eder zarar da. O bizim sorunumuz değil. Mesele sendika burada yeni bir kazanım almıştır. Lojistik sektörünün tümünün örgütsüz olduğu bir yerde örgütlü tek lojistik firmasıdır. Burada ikramiyeler üçe çıktı ve sözleşme süreci de devam ediyor. Tüm sektörlerde işçilerde bir rahatsızlık var, metalde de var, tekstilde de var. Bütün sektörlerde olduğu gibi bizim sektörde de ücretler eridi. Doğrudur işçilerin büyük kısmının maaşı asgari ücrete düştü. Sendikanın 500 güne yakın işyeri kapısında direniş koyarak, çadır kurarak mücadele ederek örgütlediği tek lojistik firması. Ve bu lojistik firmasında yakacak yardımı, eğitim yardımı var. İnsanlar 8 saat çalışıyor, yine fazla mesai ücretlerini zamlı alıyor. İlk örgütlenmede ilk toplu sözleşmede 800 tane işçiyi taşerondan kadroya aldırmıştır sendika.”
“Asgari ücretle enflasyon arasındaki dengesizlik, asgari ücrete gelen zam oranı, sözleşmelerde de ikinci yılın enflasyon üzerinde olmasından kaynaklı burada da bir erime yaşandı. Toplu sözleşme dönemi, şu an biz tüm depolarda toplantılar yapıyoruz, arkadaşlarımıza sözleşme süreçleriyle ilgili bilgi veriyoruz. Hem temsilcilerin katıldığı, hem de depolarda oluşturduğumuz TİS komiteleriyle birlikte süreci sürdürüyoruz. Onun için burada başkalarının yönlendirdiği, maksatlı haber yapmak isteyen birileri olabilir. Yoksa sendika burada yanlış bir şey yapmamıştır.”
“4-5 ay önce karşıda Anadolu yakasında Nakliyat-İş Sendikasının kışkırtması sonucu 80-90 istifa oldu. Fakat arkadaşlarımız dönüp geri geldi. Nakliyat-İş Sendikası örgütsüz yığınla yer varken gelip burayı bölmeye çalıştı, işçiler sendikaya sahip çıktı başarısız oldu. Şimdi de sözleşme süreci, arkadaşlarımızın ücretleri erimiştir, doğrudur. Sendika bunun mücadelesini veriyor. Daha sözleşme süreci yeni başlıyor. Sendika bir ikramiye almış. Ücretleri iyi bir noktaya çekebilmek sosyal haklarını artırmak içinde mücadele ediyor. Toplantılar yapıyor. İşçilerin yüzde 99’u ikramiyelerin maaşa bölünmesini kabul ediyor. Arada 3 tane işçinin kabul etmemesi normal, onun görüşüdür onu bağlar. Kimin bundan rahatsızlık duyduğunu merak ediyorum, sendikaya gelsin eleştirisini şikayetini bildirsin. Toplu sözleşme süreci müzakere dönemidir, biz isteyeceğimiz taleplerle ilgili işyerinde anket çalışması yaptık. Şu an temsilcilerimiz teklif tasarısına yönelik çalışmalarını sürdürüyor, yine temsilciler dışında bütün vardiyalarda ve görev tanımında arkadaşlarımızın yer aldığı komiteler oluşturduk. Bunlarla birlikte kıdeme ilişkin, ücret zammına ilişkin, diğer sosyal hakların artışına ilişkin birlikte oturup bir taslak hazırlayacağız. Birlikte oluşturduğumuz taslak işverene sunulacak.”