Sendikalı oldukları için işten atılan Rifis Makine işçileri direnme ve “tek yumruk” olma çağrısı yaptı

Sendikalı oldukları için işten atılan ve 4 gündür eylemde olan Rifis Makine işçileri, emekçilere sendikal hakları konusunda direnme ve “tek yumruk” olma çağrısı yaptı

İstanbul Kartal’da faaliyet gösteren Rifis Makina’da çalışan ve Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen işçilerden 8’i, 27 Aralık 2021’de işten çıkarıldı. Hiçbir hakkını alamayan işçiler, 3 Ocak tarihinde işe geri alınma ve sendikal hakları için işyeri önünde eyleme başladı. İşçiler, her gün saban saat 07.00’den 17.30’a kadar işyeri önüne gelerek, haklarını talep ediyor.

“Bize, ‘yeter ki sendikadan vazgeçin, istifa edin’ dedi; kabul etmediğimiz için işten çıkarıldık”

İşten çıkarılan ve eylemde olan işçilerden İsmail Akay, 5 yıldır bu fabrikada çalıştığını belirtti. Haklarını alamadıklarını ifade eden Akay, “Aylık 225 saat çalışmamız gerekirken 330 saatte yakın çalışıyoruz. Hiçbir şekilde işten kaçmadık ama haklarımızı da alamadık. Kasım ayında 50 kişi olarak sendikaya başvuru yaptık. Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olduk. Yetki kağıdımız geldi. İşveren ‘size yüzde 50 zam yaparım, size ikramiye veririm’ dedi. Biz bu ana kadar yüzde 20’nin üzerinde bir zam alamamıştık. Bize, ‘yeter ki sendikadan vazgeçin, istifa edin’ dedi. Bizler kabul etmediğimiz için 24 Aralık’ta bizi bir hafta ücretli izne çıkardılar. Aynı o gün bize bir mesaj atıldı. İş hakkınız fes edilmiştir diye. Bununla birlikte işten çıkarıldık” diye konuştu.

“Arkadaşlarımız işe alına kadar ve sendika hakkımız tanına kadar, burada direnmeye devam edeceğiz”

İşten çıkarıldıktan sonra karşılarında bir muhatap bulamadıklarını dile getiren Akay, işten çıkarılmalarına ekonomik krizin gerekçe gösterildiğini söyledi. Akay, şunları söyledi: “Ama çalıştığımız işyeri, iş ilanları vermeye devam ediyor. Bizler çıkarıldıktan sonra diğer arkadaşlarımıza ‘başka bir sendikaya üye olun, size kolaylık sağlayacağım, gerekirse sendikayı buraya ben getiririm’ dediler. Daha sonra ‘size Hak-İş’i getireyim, eğer onu istemezseniz, size Türk-İş getireyim’ diyorlar. Arkadaşlarımız bunu kabul etmediği için baskılar artarak devam etti. Bazı arkadaşlarımıza ‘size para vereyim arkadaşlarını ikna et’ diye tekliflerde bulunuyorlar. Parayla satın almaya çalıştılar. Siz ne istediniz de vermedik diye klasik bahanelerle ikna etmeye çalışıyorlar. Arkadaşlarımız işe alına kadar ve sendika hakkımız tanına kadar, burada direnmeye devam edeceğiz.”

“Sendikaya üye olduktan sonra, insan yerine konulduk; bizleri muhatap almaya başladılar”

Sendikaya üye olmadan önce insan muamelesi görmediklerini ifade eden Akay, çalıştıkları zaman sürekli işveren tarafından işten çıkarılmakla tehdit edildiklerini söyledi. Akay, şöyle devam etti: “Bize, ‘burayı kapatırım, başka yerde açarım size ihtiyacım yok’ gibi tehditler etmeye başladı. Burası Alman ortaklı bir firma. Doların yükselişini bize bahane olarak gösteriyorlar. Biz, burada yaptığımız işleri dolar ve Euro üzerinden yapıyoruz. Çalıştığımızda bize, ‘kalk, oturma onu yapma bunu yapma’ diyorlardı. Sendikaya üye olduktan sonra, insan yerine konulduk. Bizleri muhatap almaya başladılar.” 

“Vazgeçmemiz için para teklifinde bulundular”

6 yıldır bu fabrikada çalışan Seyfullah Asil, verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarını belirterek, kaderlerinin işverenin “iki dudağı” arasında olduğunu söyledi. Asil, “Geçte olsa sendikal bir hakkımız olduğunu öğrendik. Sendikal hak, bir anayasal haktır. Sendikalı olduktan sonra artık her şey değişti. Önce bize sevgi yüzlerini gösterdiler. Daha sonra gerçek yüzünü bize gösterdi. Vazgeçmemiz için para teklifinde bulundular. Bize, sendikalı olup olmamızın, önemli olamadığını ifade ettiler” diye belirtti.

Asil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhatap bulamadık. Bundan dolayı kapı önünde direnişimize başladık. Bu sonuçlanana kadar buradan ayrılmayacağız. Yıllardır emek verdik buraya, alın teri döktük. Çalmadık çırpmadık. Bunun karşılığı bir mesajla iş hakkının sonlandırılması olmamalıydı. Bunun önüne geçilmesi gerekiliyor. Eğer sorgusuz sualsiz kovabiliyorlarsa, bütün haklarımı vermeleri gerekiyor. Ben şu anda hiçbir hakkımı alamadım.  Bu zorlu şartlarda hayatımı devam ettiriyorum.” 

“Bu mücadelede, başımız dik, alnımız ak bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz”

Dışarıda eylem yaptıklarını ve kış ayları nedeniyle şartlarının zor olduğunu hatırlatan Asil, şunları ifade etti: “Bizim bu yaşadıklarımız kimsenin umurunda değil. Önümüzden gülerek geçiyorlar. Gülsünler, bugün bize yarın kendilerine olacak. Bunun farkından değiller. Isınabilmek için sürekli hareket halindeyiz. Bu süreçte aileme bakmakta zorlanıyorum. Bu mücadelede, başımız dik, alnımız ak bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz. Herkese bir çağrıda buluyorum. Sendikalı olsunlar. Çünkü işçinin karşısında bir muhatap bulması ve insan yerine konması demektir.”

“Hakkımızı alacağız; bütün işçiler tek yumruk olsun”

Sendikaya üye oldukları için işten atıldıklarını vurgulayan işçi Emin Güney ise, şunları dile getirdi: “İşveren işçilerine değer vermiyor. Bizi işten attılar, bizde hakkımızı almak için buradayız. Sabah işe gider gibi çıkıyorum evden, akşam iş bitince de oradan ayrılıyoruz. Bütün çalışan arkadaşlarımız direnmeye davet ediyorum. Hakkımızı alacağız. Bütün işçiler tek yumruk olsun.”

VIAYolculuk Haber
KaynakMA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz