Sağlık emekçileri: “Hiçbir yere gitmiyoruz, hakkımız olanı alacağız!”

Sağlık emekçileri 14-15 tarihlerinde bir kez daha iş bırakarak fiili grev gerçekleştirdi. “Beyaz G(ö)rev” eylemine katılım yoğun oldu. Taleplerinin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan emekçiler, “gidiyorlarsa gitsinler” ifadesiyle kendilerini yok sayan iktidara karşı emeklerine, mesleklerine ve geleceklerine hep birlikte sahip çıkacaklarını belirttiler.

TBMM Genel Kurulu’nda, hekim ve diş hekimlerinin özlük haklarında iyileştirme yapılmasını öngören yasa teklifinin Saray hükümeti tarafından geri çekilmesinin ardından eylemli bir mücadele süreci başlatan sağlık emekçileri bir kez daha iş bıraktı. Sağlık emekçileri; Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diş Hekimleri Odası ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikasının çağrısıyla ülke çapında iş bırakarak fiili grev gerçekleştirdi. “Beyaz G(ö)rev” eylemine katılım yoğun oldu. Hastanelerde acil servis dışında hizmet verilmedi.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Direne direne kazanacağız” sloganları arasında yapılan basın açıklamalarında, taleplerinin görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan emekçiler, “gidiyorlarsa gitsinler” ifadesiyle kendilerini yok sayan iktidara karşı emeklerine, mesleklerine ve geleceklerine hep birlikte sahip çıkacaklarını belirttiler.

Emeğimizin değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz”

Sağlık çalışanlarının sorunlarını ve çözüm önerilerini iletmek için defalarca görüşme talep ettikleri halde görmezden gelindiklerini belirten sağlık emekçileri, “Artık yaşamımıza bile mal olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir” dediler.

Sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırının çok altına düşmüş, açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri ucube yasa tasarısının bütüncül olmadığını, tüm sağlık emekçilerini, tüm hekimleri kapsamadığını belirten emekçiler açıklamasını şöyle sürdürdü:

Bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar meclise getirileceği, varsa eksiklerinin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir… Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin, böyle daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık grev zamanıdır.”

Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz

Bu tıkanmış ve işlemeyen sağlık sisteminin yükünü artık çekmek istemiyoruz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları nedeniyle tükeniyoruz ve biz bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Bunun kader olmadığını biliyoruz, toplumun sağlık hakkı ve tüm sağlık emekçileri olarak haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diyen sağlık emekçileri, Saraylı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine yönelik sarfettiği Gidiyorlarsa gitsinler” aymazlığına, “Biz değil ama siz gidici gibisiniz… Korkmuyoruz, susmuyoruz hiçbir yere gitmiyoruz” yanıtı verdiler.

Sağlık emekçileri taleplerini şöyle sıraladı:

* Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin.

* İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret, 3600-7200 kademeli ek gösterge ve pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı ve geçmişe dönük, her sağlık çalışanı için yıllık 90 gün yıpranma payı istiyoruz.

* Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere, TCK’dan sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasası’nın acilen gerçekleştirilmesini istiyoruz.

* Son bir yıl içinde tüm Cumhuriyet tarihindekinden kat be kat fazla beyin göçü sağlık alanında gerçekleşmiştir. Gelecek güvencesi olmadan şiddet tehdidi altındaki çalışma koşullarına son verilmesini istiyoruz.

* Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi istiyoruz.

* Şehir hastanelerinin kamulaştırılmasını, özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılmasını, özel hastanelerde aşırı çalıştırılmaya ve ciro baskısına son verilmesini istiyoruz.

* Tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı; çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu nitelikli uzmanlık eğitimi almasını ve eğitim dışı işlerde çalıştırılmamasını istiyoruz.

* Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, kamuya ait binalarda kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesini sağlayacak birinci basamak sağlık örgütlenmesi istiyoruz.

* İşyeri hekimliği alanında OSGB ve benzeri özelleştirmeye son verilmesini, işyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını istiyoruz.

* KHK ve güvenlik soruşturmaları ile hukuksuzca işinden alıkonulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını istiyoruz.

Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var”

Talepleri için mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan sağlık emekçileri açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

Bu grev, emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun, sağlık emekçilerinin çığlığına kulak verilmelidir. Taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla meclise getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. İktidar bilmelidir ki söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz