Özel sektör öğretmenleri sefalet ücretlerine ve güvencesizliğe karşı Ankara’da buluştu

Öğretmen Sendikası, kuruluşunun birinci yılında Türkiye’nin her yerinden özel sektörde çalışan öğretmenlerle buluşarak Ankara’da “Artık Yeter” diye seslendi. Öğretmenlerin buluşmasına demokratik kitle örgütleri ve sendika temsilcileri de katıldı.

Müzik dinletisi ve sinevizyon gösterimi ile başlayan etkinlikte Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Aksoy konuşma yaptı. Aksoy, konuşmasında “Bugün özel okulların toplam okullara oranı yüzde 30’lara yaklaşmış durumda. Piyasa için, patronlar için bu çok büyük havuz demek ama bizim için başka bir şey ifade ediyor. Eğitim öğretim faaliyetinin şu an yüzde 30’u bu ülkede özel öğretim kurumlarındaki emekçilerin omuzundadır. Biz böyle değerlendiriyoruz. Bu istatistiğe biz böyle bakıyoruz. Bugün her 100 çocuktan 30’u özel sektörde çalışan öğretmenlerden eğitim alıyor” dedi.

Özelleştirmelerin arttığı fakat emekçilerin şartlarının kötüleştiğinin vurgulandığı açıklamada “Her karar piyasayı güçlendirirken emekçileri eziyor. Biz nihai olarak kamusallaşmayan, toplumsallaşmayan bir eğitimin nasıl çürüdüğü görüyoruz ve yaşıyoruz. Tüm dostlarımız farkındadırlar ki mücadelemiz sadece özel sektörü düzene sokma mücadelesi değildir. Elbette bizler de bugün ilk olarak özlük haklarımız için çabalıyoruz ama şu unutulmasın: Mücadelemiz eğitimin bir meta; emekçilerin bir köle olmaktan kurtarılması mücadelesidir aynı zamanda. Eğitim meta olmaktan kurtarılana kadar özel sektördeki öğretmenler bir köle olmaktan kurtarılana kadar biz mücadelemize devam edeceğiz” denildi.

 

Bu”Özel sektörde çalışan eğitim emekçileri olarak “Artık Yeter!” diyoruz”

Emekçiler asgari ücrete ya da asgari ücretin altında maaşlarla çalıştırıldıklarını ve yükselen enflasyon karşısında da maaşların tamamen eridiğini dile getirdi.

“Taban maaş hakkımızı geri alacağız” denilen açıklamada “5580 sayılı Kanunun 9. madde 2. fıkrasında geçen ve 2014’te kaldırılan “Özel öğretim kurumlarında yöneticilik ve öğretim hizmeti yapanlara kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ve sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından az ücret verilemez.” hükmünü yasaya yeniden getirtecek ve bu anayasal ve en meşru hakkımızı mutlaka geri alacağız! Ülkenin herhangi bir eğitimcisinin asgari ücret altında ya da düzeyinde maaş alması kabul edilemez.

Kaldı ki asgari ücret altında maaş vermek, anayasal suçtur. Bu nedenle liyakatli denetimciler (müfettişler) eliyle nitelikli denetimler yapılarak öğretmen maaşlarının patronların insafsızlığından kurtarılması MEB’in asli görevidir.” denildi.

“Belirli süreli sözleşme emek hırsızlığıdır, belirli süreli sözleşmeyi kabul etmiyoruz”

Emekçilerin 10 aylık sözleşmeyle çalıştırılmasının büyük bir hak gaspı olduğu vurgulandı. Açıklamada öğretmenlere dönem başında istifa imzalatıldığı, kabul etmeyenlere ise yıl boyu mobbing yapılıp yıldırma politikası uygulandığı belirtildi.

Ayrıca uzun mesai saatlerine ve çalınan izin günlerine tepki gösterilerek “Haftada 50-60 saat derse girmek, resmi tatil günlerinde çalışmak yıllar içinde normalleştirilmiştir. İnsani olmaktan uzak mesai koşullarında çalışmak, öğretmenler için mesleğe yabancılaşmanın ve tükenmenin temelidir. Az sayıda öğretmenle çok öğrenciye eğitim vermeyi hedefleyen kurumlar, denetimsizliği fırsat bilerek öğretmenlere yoğun ders programlarını ve iş yeriyle sınırlı kalmayan çalışma sürelerini dayatmaktadır.” denildi.

Yürüyüşe polis saldırdı

Öğretmenler, TMMOB’da yapılan açıklamanın ardından Milli Eğitim Bakanlığı’na yürümek istedi. TMMOB Eğitim ve Kültür Merkezi’nin önünde bekleyen polis öğretmenlerin yürümesini engelledi. Öğretmenler sloganlar eşliğinde polisin tutumuna tepki gösterdi. Öğretmenlerin yürümek için yola çıktığı sırada polis biber gazıyla saldırdı, 6 emekçiyi gözaltına aldı.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz