71’inde çalışırken öldü: Hayali bağda bir kulübeydi

Semra Kardeşoğlu / Birgün Gazetesi

Çocukların iş cinayetlerinde can verdiği ülkede yaşlılar da inşaattan düşerek, bekçi kulübelerinde kalp krizinden, tarla yolunda traktör kazasında ölüyor. Emeklilik denilen şey neredeyse kağıt üzerinde kalıyor. Malum, binlerce kişi 14 bin civarı emekli maaşı alıyor. Yaşamak ne mümkün bu parayla. “Mezarda emeklilik” denilen şey bu mu acaba?

İSİG’in Nisan ayı raporuna göre 65 yaş üstü en az 9 kişi iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Bu yılın ilk beş ayında ölen işçi sayısı en az 796. Bu her gün en az 5 işçinin, 4.5 saatte ise bir işçinin ölümü anlamına geliyor. Yaş gruplarında ise sadece 2024 yılında 65 yaş ve üzeri 96, 2025’in ilk 5 ayında ise 40 kişi iş cinayetinde hayatını kaybetti.

65 yaş üstü işçi ölüm haberlerinin sonuncusu iki gün önce Yozgat’tan geldi. Sarıkaya ilçesindeki bir inşaatın 6’ncı katından düşen işçi Selami Şimşek hayatını kaybetti. Şimşek 71 yaşındaydı. İddiaya göre tesadüfe bakın ki birçok iş cinayetinde olduğu gibi Şimşek’in de ‘işte ilk günüydü.’

Olayı ayrıntılarıyla öğrenmek için Şimşek’in memleketi Yozgat’ın Sorgun ilçesi Temrezli köyü (gerçi artık hepsi mahalle) muhtarı Mustafa Özbek’i aradım, sordum. Anlattığı sadece bir kişinin değil yüz binlerin hikayesi gibi.

GİTTİKÇE KÜÇÜLEN BİR KÖY

1965 yılına ait kayıtlara göre 450 kişi yaşıyormuş bu köyde. Bugün 11 hane, yaklaşık 20 kişi. Yazları 20 haneye çıkıyormuş. 10 yıl öncesine kadar da 56 hane varmış. Özbek, “56 yaşındayım ve köyün en genci benim. En genç olarak diğerlerine yardım etmeye çalışıyorum. Köyde mercimek, nohut, fasulye ekilirdi. Her hanenin ineği vardı birkaç tane. Üzüm bağları vardı. Pekmez yapılırdı. O zaman herkesi geçindiriyordu bunlar. Köyde ilkokulumuz, 4 tane öğretmenimiz vardı. Zamanla yetmez oldu. Erkekler çalışmak için göç etmeye başladı. Selami Şimşek de 6 kardeşti. O da Arabistan’da çalışmaya gitti. Badana boya işi yapıyordu. Yıllarca çalıştı emekli oldu. Sorgun’a yerleştiler. Üç kızı, iki oğlu vardı.”

ÜZÜMLER ÇOKTAN KURUDU

Peki sonra ne oldu? Muhtar Özbek, Şimşek’in üç gün önce köye geldiğini aktararak şöyle dedi: “Bana ‘Çok yoruldum artık. Bizim bağa bir konteyner yapıp oraya yerleşmek istiyorum. Artık dinleneyim’ dedi.

Emeklilik parası malum, nasıl yetsin. Hep çalışıyordu. Sorgun’da da inşaatlarda çalıştı. Sonra Sarıkaya ilçesi var, 40 kilometre ötede Sorgun’dan. Sanırım orada birkaç dairenin boyasını yapacaktı. İnşaatta kalıyor olabilir orada. Hepimiz çok üzüldük. O bağa gelip dinlenemedi.”

Böyle küçük bir hayal için bile zamanın yetirilemediği bir memleket. Sorgun’a biraz daha yakından bakayım istedim.

2000 yılında 120 bin olan ilçe nüfusu azalarak 80 bine gerilemiş. Buğday, arpa, nohut, mercimek üretimi de düşmüş. Üzüm bağları ise yanlış tarım politikalarından nasibini almış. Sorgun’a özel üzümlerin üretimi de düşmüş. Şimdi o bağları yeniden canlandırmak için çabalanıyor. Selami Şimşek’in o bağlarda bir küçük kulübede yaşayıp dinlenme hayali kurumuş üzüm salkımları gibi yok olup gitti.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz