Merhaba yaklaşık bir aydır sürdürmüş olduğum, “işime geri dönme ve hukuksuz keyfi uygulama ve işten atmalara son verme” talepli dienişimini tüm sıcaklığıyla İşçi Gazetesi çalışanlarını selamlıyorum. 2.5 yıldır çalışmakta olduğum başta öncü işçi arkadaşlar bir araya gelerek depoları dolaştık ve bir çok arkadaşın sendikaya üyeler olması için çalıştık. Sendikal çalışmamızda haberi olan Yemeksepeti patronları paniğe kapıldılar ve Yemeksepeti sendikayı sokmamak için iş kolunu değiştirdi, insanca yaşam koşullarını ortadan kaldırarak Yemeksepeti şirketinde, örgütsüzlüğe son vermek amacıyla işyerine sendika getirme çalışmalarımızdan dolayı Yemeksepeti patronlarınca işten atıldım. Benim üzerimden Şubat direnişinde öne çıkan işçi kardeşlerimi sindirmek ve tüm yemeksepeti işçilerine daha ağır şartlar dayatmaktı. Ama yanıldılar. Örgütsüz ve dağınıklığı kullanan Yemeksepeti patronları bugüne kadar işten attığı işçilerle bir biçimde maddi olanaklar sunarak, işçilerin direnişe geçmelerini yada direnişe geçen işçilerin eylemlerini kırmış ve istediği sonucu elde etmiştir. Bugüne kadar hep direnişler böyle kırılmış. Ben bu önerileri reddettim ve direnişe devam edeceğimi dillendirdim. Sermaye sınıfı sendikalarında ve sınıf dayanışmasınında zayıflığını gerekçe yaparak işçi direnişlerini kırıp etkisiz hale getirmeyi hedefliyor.
Ben ise yemeksepeti’nin 8 maaş vererek direnişi kırma öneriisi daha baştan reddederek keyfi işten atmalara ve örgütlenme özgürlüğünü tanımayan tutumuna karşı, sonuna kadar direnişe devam edeceğimi belirterek, Şubat’ta başlattığımız mücadele ruhuyla direnişe geçtim,hem direnişimi geniş kesimlere yayma ve hemde patronların parayla işçileri satın alınamayacağını ortaya koymak bakımından çalışmakta olduğum Yemeksepeti , Rami deposunun önünde direniş çadırı kurdum. Hemen her gün değişik işçi ve emekçi kesimler, devrimci-demokrat çevrelere direniş çadırına gelerek dayanışma içinde olduklarını ortaya koydular.
Nitekim kısa zaman içinde direnişim geniş çevrelerden destek buldu. Yemek sepeti patronları bu durumdan rahatsız oldular ve direniş çadırını kaldırmaya kalkıştılar.
Bir aylık direniş sürecinde birçok mücadeleci işçi, emekçi ve gençlerle tanıştım, değişik alanlarda süren direnişleri ziyaret ederek hem desteğimi bildiridm ve hemde desteklerini aldım.
Maalesef üye olduğum TÜMTİS sendikası da hem direnişimizin arkasında dumadı ve hemde benmerkezci davranarak devrimci-demokrat çevreyle ilişki kestiğimde destek olacaklarını belirttiler. Ben böylesi bir sendika bürokratik yaklaşımı kabul etmedim ve edemezdim de.
Nitekim yemek sepetinde bir çok kişiyi üye yaptığım TÜMTİS sendikası istediğini yapmadığım için direnişimize destek olmadı ve bir yerde nasıl sınıfın çıkarlarından kopuk olduklarını ortaya koymuş oldular..
Hatırlarsanız Şubat 1’de Yemeksepeti işçileri olarak aylardır direnişler gerçekleştirdik. Ülkenin dört bir yanında binlerce yemeksepeti çalışanı olarak mücadelemizi büyüttük. Şubat direnişimizin en büyük eksikliği depolardan seçtiğimiz arkadaşlarımızdan oluşan ve tüm depoların ortak hareket etmesini sağlayacak komitemizin olmamasıydı. Şimdi bu eksikliğimizi aşmak ve hak ettiğimizi almak için mücadele ediyoruz.
Şimdi Depoları ziyaret ediyor, bildiriler dağıtıyor, öne çıkan arkadaşlarla görüşmeler yapıp birlik, beraberlik, dayanışma çağrısı yapıyoruz. Buradan olarak ben her şeye rağmen işime geri dönme mücadelemizin başarısının sınıfın başarısı olacağının bilincinde olarak, Tüpraş, Pressan, Enerjisan,Carrefour Yemekseptinde ve birçok yerde süren işçi direnişlerinin başarısı için tüm devrimci ve emek dostlarını dayanışmaya çağırıyorum.
Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni.!
İşçiyiz Haklıyız Direne Direne Kazanacağız.!
Yaşasın İşçi ve Emekçilerin Birleşik Mücadelesi..!
Yemek sepeti İşçisi Doğu Yılmaz