Yaşamını işçi sınıfı davasına adamış bir işçi önderi: Kemal Türkler

1926 yılında Denizli’de doğdu. 1947 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Aynı yıl Bakırköy Emayetaş Fabrikası’nda işçi olarak çalışmaya başladı. 1953 yılında Türkiye Maden-İş Sendikası Bakırköy Şubesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

1954 yılında T. Maden-İş Sendikası Genel Sekreterliğine, ardından Genel Başkanlığı’na seçildi.

13 Şubat 1967 tarihinde ise T. Maden-İş’in 1 No’lu kurucu sendika olarak yer aldığı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’in Genel Başkanlığı’na seçildi.

1963 Kavel Grevi, 15-16 Haziran 1970 Direnişi, 1 Mayıs kutlamaları, DGM direnişi, Faşizme İhtar Eylemleri gibi Türkiye sendikacılık tarihinin kilometre taşları denilecek süreçlerin başında yer aldı.

22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde devletin MHP’li çeteleri tarafından katledildi.

“Elde edeceğimiz başarılar, kazanımlarımızın düzeyi, yine savaşkanlık yeteneğimize, örgütlü birliğimize bağlı olacaktır. Sayısız deneyimden geçen Maden-İş üyelerinin bilincine kazınmış bir kural vardır: Ne kadar örgütlü savaşım, o kadar kazanım! Çünkü biliyoruz ki, işbirlikçi tekelci sermaye hiçbir hakkı ihsan olsun diye teslim etmez.”

Kemal Türkler, 1979 yılının Aralık ayında işçilere böyle sesleniyordu.

Türkler, ömrünü işçi sınıfı davasına adamış, işçilere olan güvenini hiç yitirmemiş bir işçi önderiydi. DİSK’in kuruluşundan katledildiği tarihe kadar sınıf sendikacılığı ilkesiyle doğru bildiği yolda yürüdü.

Bugün sendikalarda devlet-sermaye güdümlü uzlaşmacı anlayışlar hâkimdir. İşçilere ait olan sendikalar büyük oranda bu anlayışa sahip asalakların işgali altındadır.

Bunlardan kurtulmak, ancak sınıf bilinçli öncü işçilerin, Rıza Kuas, Kemal Türkler, İsmet Demir gibi yaşamını sınıf davasına adamış, mücadeleci, dürüst sendikacıların çabasıyla mümkündür.

Kavel’leri, 15-16 Haziranları, MESS grevlerini, DGM direnişlerini yaratan Anadolu İşçi Sınıfı doğru bir önderlikle neler yapabileceğini göstermiştir.

Kemal Türkler, sınıfın bağrından çıkan bu önderlerden biridir. 12 Eylül darbesinden 50 gün önce evinin önünde katledildi. Amaç, işçi sınıfı ve kitlelerde moralsizlik yaratmak ve hazırlanan darbede işçi sınıfına yol gösterebilecek bir önderi yok etmekti.

Unutmayacağız… Kavgaları kavgamızdır!

İşçi Gazetesi / Temmuz 2025

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz