Öğretmenler şiddete karşı iş bıraktı, Milli Eğitim Müdürlüklerine yürüdü

İstanbul Eyüp’te özel bir okulun müdürü olan İbrahim Oktugan’ın, bir öğrenci tarafından öldürülmesinin ardından öğretmenler 10 Mayıs’ta ülke çapında iş bırakarak sokağa çıktı.

Eğitim Sen ve Öğretmen Sendikası başta olmak üzere eğitim alanındaki çok sayıda sendikanın çağrısıyla gerçekleştirilen eylemlere onbinlerce öğretmen katıldı.

Öğretmenler Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis’e yürürken diğer illerde de İl Milli Eğitim Müdürlüklerine kitlesel yürüyüşler yapıldı.

Yapılan konuşmalarda, eğitim ve sağlık alanında yaşanan şiddetin, devletin okullarda öğrenciyi, hastanelerde hastayı müşteri, çalışan emekçileri ise ucuz işgücü olarak gören piyasacı politikalarının sonucu olduğuna dikkat çekildi.

İbrahim Oktugan’ın katledilmesinin asıl sorumlusunun bu anlayış olduğuna vurgu yapılan konuşmalarda, “Daha kaç eğitimcinin can vermesi gerekiyor” diye sorularak Milli Eğitim Bakanı’nın istifa etmesi istendi.

Ortak mücadelenin verdiği ders!

Eğitim emekçilerinin yanı sıra, sağlık emekçileri ve halkın da destek verdiği ülke çapındaki eylemlerin kitleselliği, emekçilerin taleplerini görmezden gelerek hiçe sayan Saray rejiminin politikalarına güçlü bir yanıt olduğu kadar, güçlü bir ortak mücadele zemininin varlığını da ortaya koydu.

Yağma-rant-savaş politikaları ile sermaye sınıfının topkekûn saldırıyla karşı karşıya olan işçi-emekçilerin bu saldırılara yanıt olabilmesinin yolu, mücadeleyi ortaklaştırmaktan, topyekûn bir direniş hattı oluşturmaktan geçiyor. Bu hat, ekseni emek olan, tüm direniş dinamiklerini kendi talepleri ve renkleriyle bağrında birleştiren bir Birleşik Emek Cephesi olmalıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz