Metal işçileri MESS patronlarını protesto etti

Kocaeli’nde, ‘Ölümüne Çalıştık, Kazanacağız!’ mitinginde biraraya gelen onbinlerce metal işçisi, metal patronları örgütü MESS’i protesto ederek, ‘sefalet zammı istemiyoruz’ dediler.

Bir süredir fabrikalarda ve kent meydanlarında eylemler düzenleyerek MESS’in dayattığı yüzde 17’lik sefil zam oranını protesto eden Türk Metal sendikası, Kocaeli’de kitlesel bir miting düzenledi. Bursa, İstanbul, İzmir, Eskişehir başta olmak üzere bir çok şehirden gelen onbinlerce işçi, Kocaeli Perşembe Pazarı Meydanı’nda biraraya geldi. Mitinge Türk-İş’e bağlı, Tümtis, Deriteks, Petrol İş, Genel Maden İş, Belediye İş, Tarım İş, Orman-İş, Koop İş, Tez Koop İş gibi çok sayıda sendika da katılarak destek verdi.

Çarkları döndürdük, ölümüne çalıştık!’

İşçiler sabahın erken saatlerinden itibaren kente akmaya başladı. Proğram, saat 13.00 cıvarında miting platformuna çıkan sendika Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın konuşmasıyla başladı.

Bu mitingimizin adı, rastgele seçilmiş bir ad değildir. Bu mitingimiz, ‘Ölümüne çalıştık, kazanacağız’ mitingidir” diyerek konuşmasına başlayan Kavlak, “Herkes evindeyken, sıcak yuvasında, çoluk çocuğuyla beraberken biz çarkları döndürdük, bacaları tüttürdük. Emeğin en kutsal değer olduğunu, dosta, düşmana gösterdik. Biz bu pandemi döneminde şehitler verdik. Arkadaşlarımızı kaybettik. Onları toprağa verip yine tezgahımızın başına döndük. Biz ölümüne çalıştık” diye konuştu.

Artık deniz bitti’

MESS patronlarını ‘sosyal ortakları’ olarak değerlendiren Kavlak, “Biz bugüne kadar, sosyal ortağımıza karşı yalnızca iyi gün dostu olmadığımızı, kötü günde de onların yanında olduğumuzu her fırsatta gösterdik. Ne emeğimizi, ne mesaimizi ne de canımızı esirgedik. Şimdi sıra onlarda… Gösterin iyi niyetinizi, gösterin dostluğunuzu, gösterin yiğitliğinizi. Biz de görelim. Artık deniz bitti. Sakın unutmayın, deniz bizim için biterse, sizin için de bitmiş demektir” ifadelerini kullandı.

Gelin masaya, bu işi bitirelim”

Patronları, süreci daha fazla uzatmadan masaya oturmaya çağıran Kavlak, “Gelin masaya, bu işi bitirelim. Gelin masaya, nereye varacağı belli olmayan bu koşullarda siz de biz de önümüzü görelim. Bizi bekletmeyin, oyalamayın. Hakkımızı verin. Elimizi havada bırakmayın, el sıkışalım, işimizin başına dönelim. Buradan uyarıyorum. Sakın o masaya gelirken ekmeğimize göz dikmeyin. Sakın o masaya gelirken alın terimizi hor görmeyin. Sakın o masaya gelirken ölümüne çalıştığımız günleri görmezden gelmeyin. Yoksa biz de sizi görmezden geliriz. Vallahi de geliriz, billahi de geliriz” diye konuştu.

Konuşmasında, metal işçilerinin sözleşme taslağının yenilenmesine yönelik beklentilerine hiç değinmeyen Kavlak, 24 Aralık’ta aldıkları grev kararının uygulama tarihini miting kürsüsünden de açıklamadı.

Mitingden izlenimler…

İşçiler sabah saatlerinden itibaren kente akmaya başladı. Miting alanına yakın cadde ve kafeler gezinen, oturan, öbekler halinde sohbet eden işçilerle doldu.

2022’nin ilk gününe zamlarla uyanmıştık. Zam, geçim sıkıntısı ve metal patronlarından istenen yüzde 29-30’luk zammın nasıl anlamsız hale geldiği başlıca sohbet konularıydı. Sözleşme taslağının yenilenmesi kararlı bir istem değil temenni şeklindeydi. Zaten bir kararlılık olsaydı Aralık ayı sürecinde eylemlere, tepkilere yansır, oradan da daha güçlü biçimde mitinge taşınırdı.

İşçiler, neredeyse her sözleşme dönemi tekrarlanan ‘bu filmin’ senaryosunu gayet iyi biliyor. Başlangıcından ‘the end’ noktasına kadar! Konuştuğumuz bir çok işçiye sorduğumuzda, Yüzde 25, hadi belki biraz üstü bitirirler!” yanıtını aldık.

Temenni etme’ hali buradan geliyor. Her işçi küçülen ekmeğini kurtarmak istiyor, ekmeğinin pazarlık konusu olduğu masayı sanki türbinden izliyor, kaderini de masadakiler belirlemiş oluyor.

Metal işçisi kaderini kendi ellerine almalıdır!” başlıklı 2.500 adet İşçi Gazetesi imzalı bildiri dağıttık. Her fabrikaya ulaşmasını gözeterek dağıttığımız bildiriler bir-iki engelleme girişimini saymazsak ilgiyle karşılandı. Teşekkür eden, ‘daha alayım, arkadaşlara dağıtırım’ diyen örnekler fazlaydı.

Zor bir süreç. Çalışma ve yaşam koşullarımızın daha da ağırlaşacağı aşikar. İşçi sınıfı, kendi bağımsız sınıf çıkarları doğrultusunda siyasallaşmadan, devrimci sosyalist işçilerle bağ kurup sağlam örgütlülükler yaratmadan sıkıştırıldığı bu cendereden çıkamaz.

Artık seyirci olmaktan çıkıp kaderimizi kendi ellerimize almaya girişmemiz gerekiyor. Duyarlı, samimi, mücadeleden yana işçi kardeşlerimizi örgütlenmeye; İşçi Gazetesi saflarına davet ediyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz