Osman Ziya Sülün. Sülün Osman adı ile bilinir. Tarihte kendine yer bulmuş bir dolandırıcıdır kendisi. İnsanları değişik yöntemlerle aldatarak kamu mülklerini (Tramvay, saat kulesi vb.) satması ile fenomen olmuş dolandırıcılık maceraları Yeşilçam’da gerçekleştirilen pek çok filmde yer almıştır. Ben burada onun dolandırıcılık maceraları ile ilgili değilim. Bu şahsın yüzsüzlüğünden söz edeceğim bir cümle ile. Kendisi 1962 yılında hükümlü iken hapishanede “alın teri ile yaşamak” konulu bir konferans vermiş, Aziz Nesin tarafından yazılan bir kitapta saygınlığının zedelendiği gerekçesi ile yazar hakkında dava açmıştır.
“Yüzsüzlüğün bu kadarı da olmaz” dediğinizi duyar gibiyim. Demeyin lütfen. T.C. hükümetleri zaman zaman öyle yöntemlerle halkın cebinden parasını almışlardır ki, her biri sülün Osman’ın yaptıklarına taş çıkartacak cinstendir. Bunlardan birinden söz ederek sürdürelim yazıyı.
“Konut Edindirme Yardımı” fonu adı ile bir fon kuruldu 1986 yılında. Amacı “çalışanları konut sahibi yapmak” olarak tanıtıldı bu fon. 1987 yılından itibaren her çalışanın ücretinden paralar kesildi bu fona. Burada biriken paraya devlet de katkı yapacak ve çalışanlar konut sahibi olacaklardı. 1995 yılı sonuna kadar tam dokuz yıl bu fona aktarılmak üzere kesinti yapıldı maaşlardan. Sonra “olmuyor, yapamıyorum” dedi devlet ve kesintileri durdurdu. Toplanan paranın da hak sahiplerine iade edileceğini duyurdu. Parayı iade etti etmesine de tam 13 yıl sonra, 2008 yılı Temmuz ayında başlandı bu paraların ödenmesine. Sembolik bir faiz eklenmesi ile. Konut edindirme vaadi ile yapılan kesintiler hak sahiplerinin ancak bir konut maketi alabilmeleri ile sonlandı böylece.
İktidar yanlısı medya kuruluşlarının amiral gemisi olan Hürriyet gazetesinde, “Gayrimenkul Sertifikası Modeli İle Konut Sahibi Olma Fırsatı” haberini okuyunca yukarıda yazdıklarım geldi aklıma. Buldukları yöntem ile “Sülün Osman’a” da Konut Edindirme Yardımı Fonu mucidi Turgut Özal’a da rahmet okutmuşlar. Yeminle.
İnsanları aldatmanın en kolay yollarından biri, küçük bir maliyetle büyük kazanç elde edebileceklerine inandırmaktır. Hele işin ucunda bir konut edinme hayali olunca kolayca kandırır ve rahatlıkla satarsınız bu hayali. Tam da öyle yapmışlar, “7,59 lira karşılığında bir sertifika al, sertifikalarını biriktir ve yeterli sayıda sertifika sahibi olunca konutuna sahip ol!”
Sertifika değerlerine +/- yüzde 5 fark gelecek. Dolayısı ile sertifika değeri de güvence altında. Gerçi bu konuda verilen güvence ısrarla savundukları “serbest piyasa ekonomisi” kurallarına aykırı ama olsun canım. Sertifika değeri güvence altında ya!
Şimdi gelelim işin aslını sorgulamaya
2+1, 88 M2 brüt alan işgal eden bir konuta sahip olabilmek için 863.276 adet sertifikaya sahip olmanız gerekiyor. Bunun parasal karşılığı ise 6.552.265 lira.
Şimdi aylık geliri 50.000 kira olan bir aile düşünelim. 88 M2 brüt alana sahip mütevazı bir konut sahibi olabilmek için fedakârlık yapıp ailece açlık sınırı altında bir gelirle yaşamayı göze almış ve ayda 25.000 lira tasarruf yapıp bu para ile sertifika almayı düşünmüşler.
Bir yılda yapabilecekleri tasarruf 300.000 lira. Bu para ile bir yılda 39.526 adet sertifika alırlar.
Bu durumda aile o sözünü ettiğimiz mütevazi konuta sahip olabilmek için 22 yıl tasarruf etmesi gerekecek. Böyle bir şeyin mümkün olup olamayacağına yazıyı okuyanlar karar versinler. Sabredip 22 yıl sertifika biriktirdiler diyelim. O tarihe kadar satılmamış ev kalır mı?
Yani maksat dar gelirliyi ev sahibi yapmak değil. Peki ne? Çok açık. Kredi faizlerinin yüzde 60’ın üzerinde olduğu piyasada ücret geliri elde edenleri aldatıp onların birikimlerini yüzde 5 faizle kullanıp ucuz finansman sağlamak. Yani bunlar Sülün Osman’a rahmet okuturlar derken boşa konuşmuyorum…
İşe bir de şu açıdan bakalım; bu sertifikalı konut projesini “dar ve sabit gelirliyi konut sahibi yapmak” amacı ile geliştirdiler değil mi? Şimdi, bayındırlık birim fiyatlarını dikkate alacak olsak inşaat M2 maliyeti 19.000 lira. Bu para ile konut yapılamaz. Veriler TUİK den alındığı için böyle düşük çıkıyor maliyet. Bu rakamı yüzde 80 yükseltmek gerek sağlıklı bir konut inşaatı için. Bu durumda M2 maliyeti 34.200 liraya çıkar. Seksen sekiz M2 konut da yaklaşık 3.100.000 liraya yapılır. Peki nasıl fiyatlandırılmıştı bu konut? 6.552.265 lira. Maliyetin iki katından fazla.
Dar gelirliler için konut edinme modeli geliştirip de bu konutları maliyetinin iki katından fazla bir bedel ile satışa sunarsan, biraz hesap yapmasını bilen fark eder senin nasıl ahlaksız bir tezgâh içinde olduğunu…
Peki ne olacak? Bir süre sonra insanlar vazgeçecekler bu proje için para biriktirmekten. Biriken paralarını da geri alacaklar yüzde 5 faiz eklemesi ile. Gelir artışı elde edecekler sözüm ona.
Şimdi yine konut sahibi olabilmek için yılda 300.000 lira biriktiren aileyi ele alalım.
Aile 3’üncü yıl sonunda kararından vazgeçip sertifikalarını nakde çevirmek isterse 3 yıl zarfında biriktirdiği 900.000 liralık sertifika karşılığında 993.037 lira alacak. Eğer bu tasarrufunu vadeli banka mevduatında değerlendirmiş olsa idi yüzde 45 oranındaki güncel vadeli mevduat faizi ve her yıl faiz oranlarının yüzde 5 düşeceği varsayımı ile üç yılın sonunda eline geçecek olan para 1.794.150 lira olacaktı. Ailenin kaybı yaklaşık 800.000 lira.
İşte konut edindirme sertifikası gerçeği.
Sülün Osman