TÜRK-İŞ tarafından hazırlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Aralık 2022 araştırmasına göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,41 oranında gerçekleşti. Açlık sınırı 8 bin 130 lira olurken yoksulluk sınırı da 26 bin 481 lira oldu. Açlık sınırı asgari ücreti 2 bin 630 lira aştı. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 10 bin 612 lira olarak kaydedildi.
Açlık sınırı 8 bin 130 lira olurken yoksulluk sınırı da 26 bin 481 lira oldu. Açlık sınırı asgari ücreti 2 bin 630 lira aşarken 2023 yılı asgari ücretinin de 320 lira üstünde kalabildi.
Yeni Çalışma Grubu’nun güncel beslenme kalıbıyla araştırmaya başladığı Ocak 2021’den Aralık 2022’ye iki yılda, 4 kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarındaki artış 3 katını aştı.
Araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 8 bin 130 liraya çıkarken, gıda harcaması ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı sınırı da 26 bin 483 lirayı aştı.
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 10 bin 612 lira olarak kaydedildi.
Geçen yılın aynı ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4.013 TL, yoksulluk sınırı ise 13.073 TL olmuştu. Böylece, görüyoruz ki rakamlar katlanarak artmış.
Asgari ücretin belirlenmesi süreci başta olmak üzere, işçi sınıfının önündeki mücadelenin başat maddesi, insanca yaşanabilecek bir ücrettir. Patronların bu paraları verecek karları ettiklerini biliyoruz. Kitlelerin yoksulluk sınırı düzeyindeki maaşları hayal olarak görmesi, tamamen rakamların anlamlarını yitirmesi ile alakalıdır. Bir yol, maaşların yükselmesi ise, ikinci bir yol, patronlara aktarılan teşviklerin kesilerek, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere sübvansiyon uygulanması, bir diğer yol da başta enerji olmak üzere, sağlık, eğitim, ulaşım vb dallarda yapılacak kamulaştırma olarak sayılabilir.
Elbette ne bu ne de başka bir kapitalist devlet bu tür talepleri iştahla yerine getirmeye kalkmaz. Bunlar için örgütlenme ve mücadele gerekir.