İŞÇİ-SEN: MESS’in zam teklifi metal işçilerinin sadece ekmeğine değil onuruna da saldırıdır!

İşçi Birlikleri Sendikası (İŞÇİ-SEN), metal işkolunda devam eden MESS 2025-2027 dönemi Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin beşinci toplantısı sonrasında bir açıklama yayımladı. Metal patronlarının TÜİK’in sahte enflasyonunun bile altında kalan zam teklifinin, işçilerin sadece ekmeğine değil onuruna da saldırı olduğunu vurgulayan açıklama şöyle:

“Metal patronlarının örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile bu işkolundaki farklı iş yerlerinde çalışanlar adına Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Özçelik-İş sendikalarının masaya oturduğu sözleşme, 150 binden fazla işçiyi kapsıyor. Özel sektörde en fazla işçiyi kapsayan bu sözleşmenin sonuçları, sadece metal işkoluna değil tüm özel sektör çalışanlarına emsal teşkil etmek gibi bir etkiye sahip.

Metal işkolundaki MESS 2025-2027 dönemi Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin beşinci toplantısı 8 Aralık Pazartesi günü MESS Merkez Ofisi’nde yapıldı.

MESS ilk 6 ay için saat ücretlerine %5 + seyyanen 11,50 TL zam teklifinde bulundu. Bu zammın oransal karşılığı %10. Diğer 6 aylık periyotlar için ise herhangi bir teklifi yok. Sosyal yardımlarda ise 1. yıl için yüzde 25’lik zam teklifi ile gelirken 2. yıl için herhangi bir artış teklifinde bulunmadı ve 3 yıllık sözleşme süresi dayattı.

İşçilerle alay edercesine yapılan teklif neticesinde uyuşmazlık tutanağı düzenlendi ve resmi olarak arabuluculuk süreci başladı.

Birleşik Metal-İş 2 yıllık TİS, ilk 6 ay için yüzde 58,5 oranında ücret zammı talep ederken Türk Metal 2 yıllık TİS, ilk 6 ay için yüzde 38,97 oranında ücret zammı talep etmişti. “Ülkede ekonomik kriz var”, “sektörde durum belli” gibi gerekçelerle işçiyi en aza razı etmeye çalışan, sözde işçinin talepleri ile masaya oturan Türk Metal eliyle örgütlenen süreçte gelinen tablo ortada.

Metal patronları işçiye sefalet ücreti dayatırken, yaratılan ucuz iş gücü cennetinde işsizlik işçiye boyun eğdirmek için tehdit olarak kullanılıyor. Patronlar ve Türk Metal sendika mafyası el ele boyun eğmiş, razı edilmiş, kabullenmiş işçiler yaratarak, işçinin yalnızca bugününü değil geleceğini de ipotek altına almaya çalışıyor.

Metal patronları işçilerin üzerinden kazandıkları inanılmaz kârlarını katlarken, ücretleri hayat pahalılığı karşısında eriyen, yüksek riskli, tehlikeli fabrikalarda her gün iş kazası tehdidi ile çalışan, canlarını ortaya koyarak üretim yapan metal işçisine TÜİK’in sahte enflasyonunun bile altında zam teklif etmek işçinin sadece ekmeğine değil onuruna saldırıdır.

Metal işçisi, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışan MESS patronlarının teklifine karşı güçlü bir yanıt verecek tarihsel bilgi ve deneyime sahiptir. Metal işçisinin tarihi mücadele ve zaferle doludur. Metal Fırtına’da patronlara ecel terleri döktüren, daha geçen yıl grev yasaklarını tanımayarak haklarını söke söke alan metal işçisinin bugün de önünde duran tek yol direniştir, grevdir.”