Yoksulluk sınırı yüz bin liraya dayandı!

Türk-İş, Kasım ayında dört kişilik bir aile için açlık sınırını 29 bin 828 lira, yoksulluk sınırını da 97 bin 159 lira olarak açıkladı.

Türk-İş’in her ay yayımladığı araştırmaya göre Kasım ayında Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden Açlık Sınırı 29 bin 828 liraya,

Gıda harcaması ile birlikte; giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarını ifade eden Yoksulluk Sınırı da 97 bin 159 liraya yükseldi.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 38 bin 752 lira olarak hesaplandı.

Açlık sınırı şimdiden 2026 asgari ücretini geçti! 

Belli ki, daha 2026’ya girmeden açlık sınırı 30 bin lirayı geçmiş olacak. Asgari ücrete yapılacak zam oranı en yüksek ihtimalle yüzde 30 bile açıklansa açlık sınırının altında kalacak.

Bu İstanbul’da ortalama bir ev kirasıdır. Ve yüksek enflasyon nedeniyle gün gün erimesi de cabası!

Takip edenler hatırlayacaktır. DİSK Araştırma Merkezi’nin Ekim ayı enflasyon bülteninde asgari ücretteki erimeye dikkat çekmişti. Bültende, yürürlükteki 22 bin 104 liralık asgari ücretin, yılın 10’uncu ayına gelindiğinde enflasyon karşısında 6.322 lira eridiği hesaplanmıştı.

Yani, 2025 yılı Kasım ayında 15 bin 782 liraya düşmüş bir asgari ücretten bahsediyoruz!

Bu sefalet tablosunun esas müsebbibi sermaye iktidarının emek düşmanı politikalarıysa, diğer tarafta bu politikalara gerekli yanıtı veremeyen işçi-emekçilerin kahredici örgütsüzlüğüdür. Sendikaların büyük ölçüde devlet/sermaye sendikası olma halini sürdürmesidir.

Sadece yarı aç yarı tok yaşamak için çalışmak insani değildir. İnsanca yaşam ücreti, insanca çalışma koşullarını elde etmek için harekete geçmeliyiz. Bunun biricik yolu örgütlenmek; tuttuğunu koparan örgütlü bir güç haline gelmektir.