İTO Başkanı Avdagiç, asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyede tutulmasının, çalışanlar ve işverenler için son derece önemli olduğunu söyledi.İTO Başkanı Avdagiç, asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyede tutulmasının, çalışanlar ve işverenler için son derece önemli olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Emre Alkin: Normal koşullarda asgari ücretin enflasyonu etkilememesi gerektiğini söyleyen Alkin, “Şu anda etkileme sebebi de ekonomi yönetimi. İnsanlar, yaşam harcamalarına çok muazzam bir pay ayırıyorlar. Gıda harcamalarının asgari ücretteki payı yüzde 60’a yaklaşmış durumda.
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, asgari ücretin sürekli olarak revize edilen ve gerçekçi olmayan enflasyon hedeflerine göre artırılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Açlık ve yoksulluk sınırları göz önünde bulundurulmalı; bir evde iki kişi çalışsa dahi, asgari ücretin, o eve bir yoksulluk sınırı kadar gelir sağlaması garanti altına alınmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Aziz Çelik: Türkiye asgari ücretler ülkesi. Ülkede ücretle çalışanların neredeyse yüzde 50’sini kapsıyor. AKP bugün asgari ücrDreti diğer ücretlere göre daha yüksek arttırıyor. Dolayısıyla sınıflar arası bölüşüm ilişkilerine değil sınıf içi bölüşüm ilişkilerine müdahale ediyor. Yani bütün ücretler asgari ücrete yakınsıyor. Bu da çok geniş bir kesimin asgari ücret alması haline geliyor. Ergün Atalay ise asgari ücret görüşmeleri sorulduğunda ‘Bizim asgari ücretli üyemiz yok’ dedi. Bu saçma bir iddia. Üyeleri toplu sözleşme yaptıkları için asgari ücretin biraz daha üstündeler. Ama sendikalı işçilerin ücretleri de asgari ücrete doğru yakınsıyor. Yani sendikalar toplu sözleşmelerini aldıkları zaman asgari ücret artışı oranından daha düşük olduğu için, asgari ücretin belirlenmesine doğru sendikalı işçilerin ücretleri de asgari ücrete yaklaşıyor. O yüzden de sendikaların bir kısmında ‘Asgari ücret çok artarsa bizim ücretler asgari ücretin altında kalır’ kaygısı var.
Akademisyen Özgür Müftüoğlu Asgari ücret, zaten bir işçinin ilk işe girdiği zaman alacağı, onun hayat seviyesini korumak için belirlenen bir ücretken hem ülkenin büyük bir kısmı asgari ücret alıyor hem de enflasyon bahanesiyle asgari ücretli işçinin cebinden bile alıyorlar. Esas olması gereken işçinin ailesiyle birlikte ihtiyaçlarını karşılayabildiği ve refah seviyesini yani kültürel, sosyal olarak da kendisini geliştirebileceği bir ücrettir ama biz şimdi onları unuttuk bile.
Ancak unutmamak lazım. Ücret, sınıf mücadelesinin sonucudur. Dolayısıyla ne kadar mücadele edersen o kadar ücret alırsın. Tüm bu tartışmalarda, zaman Türkiye’deki işçi sınıf mücadelesinin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor maalesef.