Sermaye sınıfı işçi kanıyla beslenmeye devam ediyor… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, AKP’li yıllarda ve 2023 yılının ilk dört ayında meydana gelen iş cinayetleri raporunu açıkladı. Rapora göre, 2023 yılının ilk dört ayında 585, AKP’li yıllarda en az 31 bin 131 işçi hayatını kaybetti.
ABD ve diğer emperyalist devletler ile ülkemizdeki sermaye sınıfının istediği neoliberal politikaları uygulamak üzere 2002 yılında iktidara taşınan AKP hükümeti yıllarında, adeta işçi soykırımı yaşandı. Sömürü-yağma-rant ve savaş politikalarına dayalı politikalar pervasızca uygulandı, onbinlerce işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İşçi sınıfının büyük ölçüde örgütsüz olması, sendikalarda egemen olan devlet-patron hakimiyeti bu cinayetlerin devam etmesinin diğer bir dayanağı oldu.
İSİG raporunda yer alan, AKP’li yıllarda yaşanan işçi cinayetleri ve işçi ölümlerini tırmandıran uygulamaların özeti şöyle:
2002 yılının son iki ayında 146 işçi, 2003 yılında 811 işçi, 2004 yılında 843 işçi, 2005 yılında 1096 işçi, 2006 yılında 1601 işçi, 2007 yılında 1044 işçi, 2008 yılında 866 işçi, 2009 yılında 1171 işçi, 2010 yılında 1454 işçi, 2011 yılında 1710 işçi, 2012 yılında 878 işçi, 2013 yılında 1235 işçi, 2014 yılında 1886 işçi, 2015 yılında 1730 işçi, 2016 yılında 1970 işçi, 2017 yılında 2006 işçi, 2018 yılında 1923 işçi, 2019 yılında 1736 işçi, 2020 yılında 2427 işçi, 2021 yılında 2170 işçi, 2022 yılında 1843 işçi ve 2023 yılının ilk dört ayında 585 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti…
Türkiye kapitalizminin neo-liberal politikalar paralelinde dünya kapitalizmine entegre olabilmesi için 24 Ocak 1980’de aldığı kararlar, işçi sınıfı muhalefeti karşısında ancak 12 Eylül darbesi eliyle hayata geçirildi. Mali sermaye, mülksüzleştirdiği geniş yığınları işçileştirirken güvencesizleştirdi. Aşırı, yoğun, fazla çalıştırma ile karakterize olan güvencesiz çalıştırma biçimlerinin başat hale geldiği ve yaşlı, çocuk, göçmen vd. en korunmasız nüfus gruplarından oluşan işgücü gruplarının da emek piyasasında öne çıktığı bir işçi sınıfı oluştu.
Bu dönemde, 3 Kasım 2002 seçimleri ile AKP’nin önce hükümet ve daha sonra çatışmalarla giderek iktidarın merkezine geçtiği bir süreç içinden geçtik. Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa, Esenyurt, OSTİM, Soma, Torunlar, Ermenek, Şirvan, Covid, Silikozis, Asbest, Bartın ve nice işçi katliamları yaşandı, ‘yerli ve milli bir iş cinayetleri rejimi’ hayata geçirildi.. İşte sonuç: AKP’li 20,5 yılda en az 31 bin 131 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti…
Diğer yandan Tuzla tersanelerinde, kot taşlama atölyelerinde, iş cinayetleri adalet davalarında, Soma madenlerinde, 3.Havalimanı’nda, İstanbul Finans Merkezi’nde, BEDAŞ’ta, İSPER’de, Migros Depo’da, hastanelerde, okullarda, Sütaş’ta, Metal Fırtına’da, Yemek Sepeti’nde, Aliağa’da, belediyelerde, Antep’in tekstil fabrikalarında ve adını sayamadığımız yüzlerce alanda İSİG direnişleri sürdü, sürüyor, sürecek…
Dört ayda 585 iş cinayeti!
Yüzde 68’ini ulusal basından; yüzde 32’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2023 yılının ilk dört ayında (Ocak’ta 120, Şubat’ta 213, Mart’ta 130, Nisan’da 122 olmak üzere) en az 585 işçi hayatını kaybetti… Yani bu yıl da her gün ‘en az’ 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. En az diyoruz çünkü tespit ettiklerimiz basına yansıyanlar ya da bize bildirilenler. Bir yandan deprem bölgesinde kaybettiğimiz işçi arkadaşlarımızın bilgisine ulaşmak neredeyse imkansız (şu ana kadar sadece 110 işçi ölümü bilgisine ulaştık). Diğer yandan deprem gündemi nedeniyle diğer şehirlerdeki iş cinayetlerinin de basına yansıması azaldı.
* İstihdamın büyük çoğunluğunun kısa süreli, işin bitimine ya da işin bir kısmının yapımına dayalı olduğu, taşeron çalışmanın başat olduğu ‘ekonominin lokomotifi’ inşaat işkolunda bu yıl en az 92 arkadaşımızı kaybettik.
* Konaklama işkolunda ise her türlü kuralsızlığın hakim olduğu ve sendikal örgütlenmenin yok gibi ya da zayıf olduğu 22 moto kuryenin de içinde olduğu 76 arkadaşımızı kaybettik.
* Şoförler görülmeyen işçi ölümleri. Oysa her gün yollarda tır, otobüs, kamyon, taksi ve servis şoförleri ölümle kolkola. Yılın ilk dört ayında taşımacılık işkolunda en az 64 arkadaşımızı kaybettik.
* Tarım sezonu ise ‘işçilik’ anlamında yeni başlıyor. O yüzden şu ana kadar çoğunluğu (45) çiftçi olmak üzere tarım, orman işkolunda en az 59 arkadaşımızı kaybettik.
* Sanayi işkolları çok parçalı. O yüzden büyük patlamalar dışında fabrikalardaki, ocaklardaki, atölyelerdeki ölümler de görülmüyor. Oysa şu ana kadar gıda, maden, tekstil, ağaç, çimento, metal, enerji ve tersane işçisi 149 arkadaşımızı kaybettik.
* İş cinayetlerinin önemli bir nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Şoförler uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz olarak yeterli bakımı yapılmayan eski araçlarda çalışıyor, yol aydınlatması ve düzenlemesi olmayan yollarda direksiyon sallıyorlar. Yine özellikle Nisan ayında birçok işçi servis kazaları sonucu hayatını kaybetti.
* Ezilme, göçük nedenli ölümlerde ilk sırada tarım işkolu geliyor. Tarlada çalışırken traktörün devrilmesini bu kapsamda değerlendiriyoruz. Metal ve madenler başta olmak üzere sanayideki ölümlerde de ilk neden ezilmeler. Diğer yandan inşaatlardaki ölümlerde de ikinci neden ezilme ve göçükler.
* Yüksekten düşmelerde ise ilk sırada yarıdan fazla ölümün meydana geldiği inşaatlar var. Oysa uygun iskele, korkuluk, güvenlik ağı ve ekipmanla bu ölümlerin tamamı önlenebilir.
* Güvencesiz çalışmayı karakterize eden aşırı, yoğun ve fazla çalıştırma ile işçilerin barınma, beslenme, ulaşım vd. hayat koşulları ise özellikle kalp krizi ve beyin kanamalarına neden oluyor.
* İş cinayetlerinde ölenlerin şu ana kadar yüzde 1’i çocuk, yüzde 21’i genç ve yüzde 25’i de emeklilik çağında ya da emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalan yaş grubunda.
* 2023 yılının ilk dört ayında 46 kadın işçi ölümü tespit ettik. Bu da oransal olarak yüzde 8’e tekabül ediyor ve SGK tespitlerinin dört katı. Diğer yandan kadın işçilerde sigortasız çalıştırma yoğun olduğu için ölümleri kayda almak daha da zorlaşıyor.
* Sayısı 7-8 milyona ulaşan ve büyük bir çoğunluğunun ‘ücretli çalışan’ olduğu göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yılın ilk dört ayında en az 31 göçmen iş cinayeti tespit ettik: 10’u Suriyeli, 6’sı Türkmenistanlı, 5’i Afganistanlı, 2’si Bulgaristanlı, 2’si Mısırlı, 1’i Filipinlerli, 1’i Japonyalı, 1’i Iraklı, 1’i Kolombiyalı, 1’i Rusyalı, 1’i Sudanlı…
* İş cinayetlerinde ölen işçilerin 30’u sendikalı (yüzde 5,12) 555’i sendikasız (yüzde 94,88). Ancak sendikalı işçi ölüm sayısı daha fazla. Sanayide çalışırken ölen sendikalı işçilerin bir kısmını tespit edemiyoruz. Diğer yandan kamuda çalışanların büyük bir kısmı sendikalı olmasına rağmen en azından ölümleri sonrası bile sendikalar tarafından bir açıklama yapılmaması sendikal üyeliklerin ‘kağıt üzerinde’ olduğunu gösteriyor.
İş cinayetleri, deprem bölgeleri dışında esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan ‘OSGB gerçekliği’ var. 2023 yılının ilk dört ayında 68 şehirde ve yurtdışında üç ülkede (kısa vadeli çalışmak için gidilen veya Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti tespit etmiş durumdayız…
98 ölüm İstanbul’da; 66 ölüm Adıyaman’da; 37 ölüm Hatay’da; 16 ölüm Kahramanmaraş’ta; 15’er ölüm Kocaeli ve Konya’da; 14’er ölüm Adana, Antalya ve Bursa’da; 13 ölüm İzmir’de; 12 ölüm Denizli, Sakarya ve Şanlıurfa’da; 11’er ölüm Ankara, Aydın, Kayseri, Malatya ve Muğla’da; 10’ar ölüm Mersin ve Samsun’da; 9’ar ölüm Balıkesir, Manisa, Tekirdağ ve Trabzon’da; 7’şer ölüm Gaziantep ve Mardin’de; 6’şar ölüm Çorum, Diyarbakır, Isparta, Karaman ve Uşak’ta; 5’er ölüm Aksaray, Batman ve Siirt’te; 4’er ölüm Amasya, Erzurum, Eskişehir, Kastamonu, Yalova ve Zonguldak’ta; 3’er ölüm Afyon, Burdur, Düzce, Elazığ, Rize ve Şırnak’ta; 2’şer ölüm Bartın, Bilecik, Bolu, Kars, Kırıkkale, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye ve Van’da; 1’er ölüm Ardahan, Artvin, Bingöl, Çanakkale, Edirne, Gümüşhane, Iğdır, Karabük, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir ve Tokat’ta; 3 ölüm Yurtdışında (1 Azerbaycan, 1 Bosna Hersek, 1 Irak)…
İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz…