İBB’ye bağlı Ağaç A.Ş. yöneticileri tarafından ağır biçimde darp edilen ve işten atılan Bilal Atan direniş başlattı. Atan, talepleri kabul edilene kadar İBB önünde olacağını duyurdu.
20 Ekim’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketlerinden Ağaç A.Ş.’de Müslim Turgut Özcan ve Savaş Teke başta olmak üzere 4 kişi tarafından öldürme amaçlı fiziksel şiddete uğrayan ve ölüm tehditleri alan şirket işçisi Bilal Atan, işten atılması üzerine direniş başlattı.
Öldüresiye darp edildi, ardından işten atıldı!
Başına aldığı darbeler nedeniyle beyin kanaması riski geçiren ve 3 gün hastanede müşahede altında tutulan Atan’a şiddet uygulayanlara karşı, İBB ve Ağaç A.Ş. tarafından ciddi bir yaptırım uygulanmazken suçlu yine Atan oldu, işten atıldı.
Uğradığı saldırıya ve adaletsizliğe sessiz kalmayacağını belirten Atan, bugün Saraçhanede bulunan İBB binası önünde açıklama yaparak direniş başlattı.
Atan’ın, “İBB Ağaç A.Ş.’de işkence ve işten atmaya karşı direnişteyim!” yazılı pankartla başlattığı direnişe, İşçi Emekçi Birliği, Kaldıraç Üniversite ve çok sayıda kişi katılarak destek verdi.
“İşkencecilere arka çıkmayın!”
Açıklamadan önce yapılan konuşmada, İBB’de işkencenin meşru görüldüğü, işkenceyi uygulayan kişilerin hala işlerine devam ettiğine dikkat çekilerek, “Buradan tekrar uyarıyoruz, işkencecilere arka çıkmayın. Ağaç A.Ş. yöneticileri işkencecidir ve haklarında yolsuzluk dosyaları bulunmaktadır. Bu kişilerin işlerine derhal son verilmesini talep ediyoruz” denildi, Bilal Atan’ın yalnız olmadığı vurgulandı.
“Ölmediğim için suçlu ben mi oldum?”
Basın açıklamasını okuyan Bilal Atan, haksızlığa uğrayan ve hakkını arayanın kendisi olmasına rağmen işten atılanın yine kendisi olduğunu belirterek, “Sorum şu ki; eğer ben ölseydim mi soruşturma başlatılacaktı ve suçlular cezalandırılacaktı? Ölmediğim için suçlu ben mi oldum? Ben bir işçiyim, aynı zamanda sendikada örgütlü bir işçiyim. İşçidir, döverim susar köşesinde oturur diye mi düşündüler? Ben bu durumu kabul etmiyorum, benim yerimde olan kimse etmemeli!” dedi.
‘Ağaç A.Ş. nasıl olur da binlerce işçiden daha kıymetli hale gelmiştir?’
Bir kamu kuruluşunda planlı bir şekilde bir işçinin öldüresiye dövüldüğünü ifade eden Atan, “Ben bir işçi olarak, bir insan olarak bu durumu kabul etmiyorum. Kamuoyuna açıktan beyanımdır. Bu işyerinde suçlular korunuyor. Bu sadece benim değil tüm kamuoyunun konusudur. Herkesin açıktan İBB’ye sormasını istiyoruz. İBB neden sırtını işçilere dönmektedir? Ağaç A.Ş.’nin sahibi kimdir ve nasıl olur da binlerce işçiden daha kıymetli hale gelmiştir?” sorularını yöneltti.
‘Kimse biz işçilere; dövülür, sövülür, pervasızlığıyla yaklaşamaz!’
Atan konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Ağaç A.Ş. işçileri, tüm işçiler gibi insan onuruna yaraşır koşullarda çalışma ve insanca yaşamaya yetecek ücret talep etmektedir. Kimse biz işçilere; dövülür, sövülür, korkutulur, mobbing yapılır pervasızlığıyla yaklaşamaz! Kimse bizi tek başına ve yalnız sanmasın. Biz hayatı her gün yeniden üreten, yaşanılır kılan koca bir sınıfın parçasıyız.
Taleplerim nettir! İlk olarak, bana işkence yapan Müslim Turgut Özcan ve Savaş Teke başta olmak üzere bu işe karışmış herkes işten atılmalıdır. İkinci olarak derhal işe iademi talep ediyorum.”
Atan, konuşmasını bitirirken hafta içi her gün saat 12:00 ile 17:00 arasında İBB önünde direnişte olacağını duyurdu ve tüm kamuoyunu direnişi sahiplenmeye çağırdı.
“İşçi Emekçi Birliği olarak Bilal’in sonuna kadar yanındayız!”
Atan’dan sonra İşçi Emekçi Birliği adına Nurseli Gözüaçık söz aldı. Gözüaçık, Atan’ın direnişinin sonuna kadar yanında olacaklarını belirterek “Ağaç A.Ş.’de bu kaçıncı rezalet?” diye sordu, İBB’nin ve Ağaç A.Ş. yönetiminin Atan’ın işkenceden sonraki fotoğraflarını ve raporlarını gördüğünü ancak buna rağmen Bilal Atan’a şiddet uygulayanların yerlerinde oturmaya devam ettiklerini söyledi.
Daha önce bu alanda Ağaç A.Ş. işçileriyle birlikte şirkete sendikanın girmesi ve ücretlerin düzeltilmesi için bir arada olduklarını hatırlatan Gözüaçık, bugünkü bir araya gelişlerinin daha rezilce bir durum olduğunu belirtti.
Gözüaçık, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bilal’e uygulanan şiddetin karşılıksız kalmaması, bu kişilerin işlerinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Bilal’in ise işe geri iade edilmesi gerekir. Bunların üstü kolayca örtbas edilemeyecek. Biz İşçi Emekçi Birliği olarak Bilal’in sonuna kadar yanındayız, mücadelesinde asla yalnız yürümeyecek.”